Radyomuz, 1992 yılında Türkiye'de ilk özel İslâmî radyo olarak kuruldu. Kurulduğumuz ilk günden bugüne çizgimizi koruyarak yayın hayatımıza devam etmekteyiz. Kaliteli ve özgün bir dinleyici kitlesine sahibiz. Haftanın 7 günü 24 saat kesintisiz tematik yayın yapmaktayız.

Radyomuzun, yerel radyo olmakla birlikte, Denizli'nin tüm ilçelerinden, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden ve yurtdışından da dinleyicileri bulunmaktadır. İnternet yayınımız, cep telefonu uygulamalarımız ve sosyal medyadaki aktif takipçilerimiz ile Denizli'nin en sosyal radyosu olma özelliği, bizi bir adım öne çıkarmaktadır.

Denizli'de tek İslâmî yayın yapan radyo olmamız, bizi hem gururlandırıyor hem de daha özverili çalışmamız için bizi tetikliyor. Allah rızâsını kazanmak, öncelikli amacımız olmakla birlikte, dinleyicilerimize faydalı olmayı kendimize şiar edindik. Görsel ve sosyal medyanın faydasından çok, zararının olduğu bir zaman diliminde, zararlı yayınlardan bir nebze de olsa uzak tutmaya çalışmak ve toplumu programlarımızla doğru bilgilendirmeye çalışmak hedeflerimiz arasındadır. Faydalı olduğuna şahit olduğumuz, aile, sohbet, istek ve kültürel programlarımız büyük bir beğeni toplamaktadır. İlgiyle takip edilmektedir.

25.Yıl Etkinlikleriyle programlarımızı taçlandırmamız ve dinleyicilerimizle buluşmamız çok daha güzel programların habercisi olmuştur. Hayırlısıyla, daha kaliteli ve özgün programlarla radyomuzun geleceğini hazırlamaktayız.

En büyük destekçimiz olan dinleyicilerimiz başta olmak üzere, radyomuza emek veren tüm programcılarımıza, gönül dostlarımıza ve reklam vererek maddi desteğiyle radyomuzu ayakta tutan kişi, kurum ve esnaflarımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.

Bizim İller Radyo Yönetimi

24 Ocak 2025 Cuma

Sohbet Kuşağı


 İlahiyatçı Mustafa Öselmiş ile Sohbet Kuşağı  Her cumartesi Saat10:00 da Birbirinden Güzel Konularla Sizlerle.

Tövbe edilmezse neler olur?

Günahsız kul olmaz. Herkesin bildiği bilmediği günahları vardır. Düşmez kalkmaz bir Allah denir. Hata etmek kulun aczinin ifadesidir. Şairin ifadesiyle “İnsan beşer durmaz şaşar, eyler hata üçer beşer” peygamberlerin bile zele denilen ufak hataları olmuştur.

En hayırlı insan, hatalarını düşünüp onları terk ederek pişmanlık içinde Cenab-ı Allah’tan af dileyendir.

İnsanı Allah’ın nimetlerinin devamı ve bolluğu, bir de günahlarının dünyada cezalandırılmaması ve Allah’ın affının bol olması aldatmamalıdır. Çoğumuzun aldandığı şey, günahlarımızın örtülü kalmasıdır.

Eğer insanın günahları yüzüne vurulsaydı, insanın yüzüne bakılmazdı. Günahların kokusu olsaydı, yanına yaklaşılmazdı.
Geçmişe bir bakacak olursak helak olan kavimlerin günahları yüzünden helak olduğunu görürüz.

Dünyada ve ahirette günahların zararını görmek istemeyen, günahlara takılıp kalmamalıdır. Günah işlemekte ısrar etmemelidir. Hata yapmaya programlanmış gibi yaşamamalıdır. Ölüm gerçeği ne zaman vaki olacak bilinmez. Onun içtin günahlar insanı tüketmeden günahlardan kurtulun malıdır.

Bir ayette Cenab-ı Allah kullarını şöyle uyarıyor:

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun çünkü, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (Haşr:18)

Kendini bilen ve Allah’tan korkan, isteyerek günah işlemez, işlediği günahla övünmez, günahı küçük görmez ve günahın ardından hemen tövbe eder.

Allah’ın affına güvenerek günah işlemek büyük hatadır. Kur’an’da: “Şeytan Allah’ın affına güvendirerek sakın sizi kandırmasın” diye uyarılıyoruz. (Lokman:33)

Günah küçük görülürse, büyür, kalbi karartır. Peygamber (as) şöyle buyuruyor:

“Günahı küçük görmekten sakının. Küçük günahlar sahibini helak eder.” (Ramuz:173/9)

Unutmayalım günaha kılıf aramak cezayı arttırır. Günaha üzülmemek Allah’ın gazabını celbeder. Peygamberimiz: “Gülerek günah işleyen ağlayarak cehenneme gider” buyuruyor. (Ramuz:400/4)

Cehennemde ateş yoktur. Her insan kendisini yakacak ateşi bu dünyadan kendisi götürür. Günahları onun ateşi olur.

Eğer tövbe edilip, günahlardan kurtulunmazsa, günahlar insanlardan bir çok şeyi yok eder.

Günah insandan neler alıp götürür kısaca bakalım:

-Günah, başka günahlara götürür.

-insanın kalbini karartır, merhamet duygusunu yok eder.

-İşlenen günah insanın eşine, işine ve evlatlarına yansır.

-Her bir günah insanın vicdan azabı çekmesine, neden olur.

-Bazı günahlar insanı imandan eder. Ahirette Allah’ın gazabına neden olur.

-Melekler günah işleyenden uzaklaşır. Onların günahının kokusundan rahatsız olur.

-Günah sahibi ibadetten, manevi şeylerden zevk alamaz. İbadete yönelemez. İyiliklerden, hayırdan hoşlanmaz.

-Günah insanın manen kirlenmesine neden olduğu için sıkıntılı bir hayatı olur, rızkı daralır. (Ta-Ha:124)

-Günahın günah olduğunu inkar ederse küfre girer. Daha birçok neden sayabiliriz.

Sonuç olarak; kul günahta ısrar etmemelidir. Günah işleyen şeytana, nefsine uymayı terk edip Rabbine yönelmelidir.